SİNDARİN:
Nae! Be-vall dannar lais na-húl, ínath arnediad bin revail gelaidh! Ãnath 'wannanner be yllath gelig e-viruvor velui ned bair erchail athan Annûn, di-rynd luin Elbereth ias elenath thiliar na-'lír lam dÃ
n aer a brand. Man adbannatha hi ylf anim?Dan hi Elbereth Gilthoniel orthant cammad Ã
n od Uilos bin fain a dúath dadlemmir lonnath phain; a fuin eth thindor caeda na-falvath immen dad a hith doba vírath e Girith Galad an-uir. Gwannen hi Dor Belain, gwannen o Thrûn! Navaer! Dor Belain hirithar aen allen. Allen hirithar aen. Navaer!
QUENYA:
Ai! laurië lantar lassi súrinen, yÃ
ni únótimë ve rámar aldaron! YÃ
ni ve lintë yuldar avánier mi oromardi lisse-miruvóreva. Andúnë pella, Vardo tellumar nu luini yassen tintilar i eleni ómarya airetári-lirinen. Si man i yulma nin enquantuva? An si Tintallë Varda Oilossëo ve fanyar máryat Elentari ortanë ar ilyë tier undulávë lumbulë; ar sindanóriello caita mornië i falmalinnar imbë met, ar hisië untúpa Calaciryo miri oialë. Sin vanwa ná, Rómello vanwa, Valimar! Namárië! Nai hurivalyë Valimar. Nai elyë huriva. Namárië
"Ah! Altın gibi dökülüyor yapraklar rüzgarda, uzun yıllar ağaçların kanatları gibi sayısız! Uzun yıllar Batı'nın ötesinde, yıldızların Varda'nın kutsal ve kraliçelere yakışır sesinin şarkısıyla titrediği mavi seması altındaki yüksek saraylarda içilmiş yudum yudum miruvórë gibi gelip geçti. Ãimdi kadehi benim için kim dolduracak? Çünkü artık Tutuşturan, Varda, Yıldızların Kraliçesi, Hepak Dağı'ndan kollarını bulutlar gibi kaldırdı ve bütün yollar derin gölgelere battı; kurşuni ülkeden çıkan karanlık, aramızdaki köpüren dalgalar üzerine uzanmış ve sis Calacirya'nın cevherlerini sonsuza kadar örtmüş. Artık yitti, yitti Doğulular için Valimar! Elveda! Belki sen Valimar'ı bulursun. Belki sen bile bulabilirsin onu. Elveda!