1- Elfler ve Sauron Arasındaki Savaşlar:
Sauron ve Elfler arasındaki, ikinci yüzyılda güç yüzükleri için yapılan savaş. Eriador'da, 1693'ten 1701'e kadar sürdü. Sauron geçici bir yenilgiye uğradı fakat dokuz yüzük ve aynı zamanda yedi yüzüğün altısının da sahibi oldu.
1500 yılında, Güç Yüzükleri Eregion'lu demirciler tarafından dövüldü. Kimliği hakkında herkesi aldatan Sauron'dan Güç Yüzüklerini dövme becerisi kazandılar. Elfler Dokuzlar’ı ve Yediler’i Sauron'un yardımıyla dövdüler. Celebrimbor Üç yüzüğü yalnız kendisi yaptı ama Sauron'dan öğrendiği becerilerini kullandı.
1600'lü yıllarda Sauron bir yüzüğü diğerlerini kontrol etmesi için dövdü. Elfler oyuna getirildiklerini fark ettiler ve diğer Güç Yüzüklerini Sauron'dan sakladılar. Sauron öfkelendi ve 1693'te Elflere karsı savaş ilan etti. 1695'te ordusu Eriador'u işgal etti ve Sauron yüzükleri ele geçirmek için Eregion'a doğru ilerledi. Celeborn Sauron'un ordusunu karşılamak için bir hücum ordusu gönderdi. Elrond tarafından yönetilen Lindon'dan destek alındı. Ama Sauron'un kuvvetleri sayıca daha üstün geldi ve Eregion'dan atıldılar.
Eregion 1697 yılında Sauron'un kuvvetleri tarafından işgal edildi. Sauron Elf demircilere ait hazinelerin saklandığı Ost-in-Edhil’deki Mirdain Evi'ne gitti. Celebrimbor onu durdurmaya çalıştı fakat tutuklandı. Sauron Dokuz Yüzüğü buldu ve Yedi Yüzüğün yerini itiraf edene kadar Celebrimbor'a işkence ettirdi. Yedi Yüzük’ten biri Khazad'da 3. Durin'e verilmişti ama Sauron diğerlerini de istedi. Celebrimbor diğer üç yüzüğün nerede olduğunu söylememekte direndi. Nenya Galadriel'e verilirken Narya ve Vilya Lindon'daki Gil-galad'a gönderildi. Sauron Celebrimbor'u öldürttü ve ordusunun önünde vücudunu bir pankart gibi direğe astı.
Elrond'un güçleri Sauron'u durdurmaya çalıştı fakat neredeyse yeniliyorlardı. Sonra 3.Durin Rivendell sığınağını kurduğu Kuzey’e Elrond'un kaçmasına izin vererek Saruron'un ordusunun arkasından saldırdı. Cüceler Khazad'a geri çekildiler ve Sauron onları takip etmesin diye kapıyı kapattılar.
Sauron’un kuvvetleri, Elf ve Numenor’un kuvvetlerine yenik düştü ve Sauron ordusundan geriye kalanlarla güney doğuya çekildi. Brandywine’deki San Ford’da Sauron’un ordusu kanlı bir savaşa girmek zorunda kaldı. Sauron, Tharbad’daki yardımcı kuvvetlere katıldı fakat aynı zamanda Numenor’un ek kuvvetleri de Greyflood dağındaki Lond Daer kıyılarına ulaştı ve saldırıya katkıda bulundu.
1701’deki Gwathlo Savaşı’nda Sauron’un tüm orduları yok edildi. Aynı zamanda Rivendell’i koruyan ordularda Gil-galad ve Elrond ordularıyla çarpışmaktaydı. Eriador düşman kuvvetleri tarafından serbest bırakılmıştı, ancak toprakları harap edilmişti.
Sauron küçük bir orduyla Misty Dağları’nın güney ucundaki Gap şehrine doğru kaçtı. Sadece kendisi ve korumaları kalana kadar, kuzeydeki Calenardhon’a saldırmaya devam etti. Sonra Sauron, Mordor’a geri döndü ve Numenor’dan intikam alacağına yemin etti.
Çeviri: Wise_Black & -Rebel-
Editör: DarLy & Aikanaro
2- Beş Ordular Muharebesi:
Yalnız Dağ’daki savaş Orklara ve Warglara karşı İnsan, Elf ve Cüceler arasında, 2941 yılının sonlarına doğru Dağ’ın güneydeki iki büyük kolu arasında yapıldı.
Bard tarafından yönlendirilen Esgaroth’un adamları ile Thranduil tarafından getirilen Mirkwood elfleri Yalnız Dağ’a vardıklarında Thorin Meşekalkan ve yoldaşları hazinelerinin bir kısmını Ejderha Smaug’dan geri almışlardı. Thorin birliğine dağın içinde barikat kurdurdu ve Demir Dağlar’daki akrabası Dain’den yardım istedi. Dain beş yüz cüceyle Yalnız Dağ’a vardığında kopacak olan savaş hem cücelere yakındı bir taraftan da insanlarla elflere...
Ama diğer bir taraftan Gandalf başka bir Ork ve Warg birliğinin saldırısına karşı onları uyardı. Bolg tarafından yönlendirilen Orklar Puslu Dağlardan geldiler. Thorin ve yoldaşlarına kızgındılar çünkü daha önce Büyük Goblin’in ölümü ile sonuçlanan bir mücadeleden kurtulmayı başarmışlardı. Bolg ise cücelere karı ayrı bir nefret taşıyordu; babası Azog Azanulbizar Savaşı’nda Dain tarafından öldürülmüştü.
Gundabad Dağı’nda toplanan orklar doğuya doğru yürüdüler. Bazıları kurtlara biniyordu; böylece ork ordusuna kurtlara binen bir ork sürüsü de eşlik etti ve başlarının üstlerinde yarasalardan bir bulut uçuşuyordu.
Cüceler, İnsanlar ve Elfler, ortak düşmanlarına karşı güçlerini birleştirmeyi kabul ettiler. Ve orkları kendilerinin arasında vadide pusuya düşürmek için ordularını konuşlandırdılar; Elfler Doğu’daki dağ koluna geçerken Cüceler ve İnsanlar da Güney’deki dağ kolunda yerlerini aldılar.
Kurt binicilerinden oluşan bir öncü birlik Vadi’nin yıkılan bir şehrine girdi ve oradaki konuşlanmış İnsan birliğini yendiler. Ve ardından Orklar ve Warglar vadiye akın ettiler. Önce Elfler bir yaylım ateşi açtılar; ardından da bin mızraklı elf piyadesi ile vadiye saldırdılar. Orklar geri çekilmeye çalıştılar ama diğer taraftan hızla İnsan ve Cücelerin saldırısına uğradılar.
Orklar paniklediler ve çekilmeye başladılar. Warglardan bazıları kendi müttefiklerini korkuttular; yaraladılar ve hatta öldürdüler. Ama Orklardan oluşan bir grup dağ kollarındaki savunuculara saldırdılar. Orklar vadide yeniden topladılar ve muharebeye cevap verdiler.
Gün yavaşça ilerledi ve gökyüzü hem günün bitişi ile hem de fırtına bulutları ile karardı. Aynı zamanda Cüceleri, Elfleri ve İnsanları rahatsız eden yarasalar da göğü kaplamıştı.
Bolg savaş alanına bir grup ork ve kurt binicileri tarafından korunarak geldi. Elfler ve İnsanlar da dağ kollarını arkadan savunma için harekete geçirildi. Sonra Thorin Meşekalkan dağdan dışarıya çıktı ve Demir Dağlar’dan gelen cüceleri topladı. Birçok elf ve insan cücelere katıldı; vadinin içine doğru ilerlediler. Ama sayıları çok azdı ve yakında kuşatılacaklardı. Thorin’in kendisi bile yaralanmıştı.
O anda Bilbo Baggins-elflerle beraber Ravenhill’de görünmez bir haldeydi- yaklaşan kartalları farketti. Kartallar hızla Orklara saldırdı ve bir çoğunun fırlatıp atılarak ölmelerine sebep oldular. Sonra Beorn-kendisini bir ayıya çevirebilen insanlar- vadiye ayı formunda girdiler ve Bolg’u da kapsayan bir grup orku katlettiler.
Orklar ve Warglar yenildiler. Hayatta kalıp kaçanlar Koşu Nehri(River Running)’ne sürüldü; Orman Nehri(Forest River)’nin etrafındaki bataklıklara veya Elflerin koruduğu Mirkwood sınırlarında doğru takip edildi.
O gün için ‘Puslu Dağlar’ın kuzeyindeki orkların dörtte üçünün öldüğü gün’ denir.
Birçok Elf, İnsan ve Cüce, Beş Ordular Muharebesi’nde katledildi. Thorin Meşekalkan da aldığı ağır yaralardan dolayı öldü; yeğenleri Fili ve Kili de onu savunurken katledilmişti.
Muharebeden sonra Yalnız Dağ’da tekrar bir cüce krallığı kuruldu ve Dain, Dağ’ın altında Kral oldu. Vadi, Bard’ın önderliğinde tekrar inşa edildi. Her iki krallık da eskisinden daha iyi oldu; Yüzük Savaş’ı sırasındaki Vadi Savaşı’na kadar bir çok yıl boyunca barış hüküm sürdü.
Çeviren ve Düzenleyen: Aikanaro
3- Son İttifak Muharebesi:
Sauron ile Elf ve İnsan ittifakları arasında, İkinci Çağın 3434-3441 yılları arasında Mordor’da yapıldı. Savaşın sonunda Sauron yenildi ve Tek Yüzük ondan alındı ama yok edilemedi-böylece Üçüncü Çağ’da tekrar gücüyle yükselebilecekti.
İnsanları ve Elflerin Son İttifakı:
Elf ve İnsan ırklarının Son İttifakı 3430 yılında Noldor’un Yüce Kralı Gil-Galad ve Arnor ile Gondor Krallıklarının Kralı Elendil tarafından toplandı. Minas Ithil’e saldırıp onu alan Sauron’a karşı birleştiler. Sauron ise Numenor’un Yıkılışından kaçıp Gondor ve Arnor’u Mordor’un-kend krallığının- dibinde kuranlara karşı öfkeliydi; onları yok etmek niyetindeydi.
Elendil’in oğlu Isildur Minas Ithil’den kaçıp babasının yaşadığı kuzeydeki Arnor’a gitti. Elendil’in diğer oğlu Anarion ise Gondor’u savunmak için kaldı. Osgiliath’da dayanmayı başarıp Sauron’un kuvvetlerini Mordor’a geri çekilmelerini sağlamıştı ancak Sauron’a karşı koyamazdı.
Elendil arkadaşı ve müttefiki olan Gil-Galad’la görüştü ve ikisi de Sauron’a karşı bir birliğin kurulması, aksi takdirde tüm Orta Dünya’nın tehlike altında olacağını düşünüyorlardı. Gil-Galad Lindon’daki elflerden oluşan bir ordu topladı ve Cirdan da Gri Limanlar’dan... Elendil de Arnor’un İnsanlarından oluşan bir orduyu topladı ve Fırtınabaşı’ndaki Amon Sul çemberinde Gil-Galad’ı bekledi. Beraberce Ayrıkvadi’ye, Elrond’un evine yöneldiler. Elrond Gil-Galad’ın hem habercisi hem de savaşta komutanıydı.
3431’de, İnsanlardan ve Elflerden oluşan büyük bir topluluk Ayrıkvadi’den harekete geçti. Bu zamana kadar Orta Dünya’da bu denli büyük bir ordu toplanmamıştı. Son İttifak askerleri 3434’te Mordor’a doğru harekete geçtiler; Puslu Dağlar’ı aşıp Anduin’in aşağısından ilerlediler. Amdir tarafından yönlendirilen Lothlorien elfleri, Ulu Yeşilorman’ın Oropher ve oğlu Thranduil tarafından yönetilen elfleri ve Durin’in Khazad-dum’daki cüceleri ile diğer cücelerden çok az bir ordu da onlara katıldı.
Ulu Yeşilorman’ın güneyinde, Enthanımların bahçelerini yok edilmiş bir halde bulmuştu Son İttifak Ordusu. Sauron Enthanımların bahçelerinde erzaklarını yeniden doldurmamaları ve Son İttifak ordusu yanık topraklarla karşılaşması politikasında tüm bahçeleri yakmıştı. Ordu, Mordor’a doğru terkedilmiş ve kararmış topraklar boyunca yol almaya devam etti.
Dagorlad Muharebesi:
3434’te, Son İttifakın orduları ve Sauron, Dagorlad olarak bilinen ve Mordor’un Kara Kapıları dışındaki muharebe alanında karşılaştılar.
Yine de Ak Dağlar’da yaşayan insanlar, Isildur’a, Sauron’a karşı çıkmak için ettikleri yeminlere rağmen mücadeleye çağrıya cevap vermediler. Dağlardaki bu adamlara, ‘Yemin Bozucular’ diyerek lanet edildi ve onlar bu dünyaya mahkum oldular.
Sauron’un kuvvetleri daha çok orklar ve insanlardan oluşuyordu. Savaşanlardan bir çoğu doğuda Rhun ve güneyde Harad diyarından geliyordu. Aralarında Sauron tarafından yoldan çıkarılmış ve Kara Numenoranlılar diye de adlandırılanlar vardı. Bunlardan ikisi, Herumor ve Fuinur diye adlandırılan, Haradrim arasında Lord olmuşlardı ve insanlarını Elendil ile Gil-Galad’a karşı savaşa götürmüşlerdi.
Cücelerden çok çok azı Sauron tarafında savaşmıştı ama hiçbiri Durin’in halkında değildi. Buna rağmen Sauron, Trollere ve en korkunç hizmetkarlarına sahipti: Nazgul...
Muharebe başladığında Ulu Yeşil Orman’dan Oropher, işareti ve Gil-Galad’ı beklemedi çünkü Gil-Galad’ı kendisini ölümüne yollamakla suçluyordu. Amdir ise müttefiklerinden ayrıldı ve Bataklıklara sürüldü. Askerleri birçok orku öldürdü; çok fazla... Orası hem Elflerin cesaretinden dolayı hem de içindeki ölülerden dolayı ‘Ölü Bataklıklar’ olarak adlandırıldı.
Ama Elendil ve Gil-Galad tarafından götürülen ana kuvvetler Dagorlad Muharebesi’nde muzafferlerdi. Sauron’un kuvvetleri Aeglos’tan ve Narsil’den korktular; Son İttifakın karşısında dayanamayacaklardı. Sonra Sauron Mordor’a çekildi, Barad-dur’da kendisine barikatlar kurdu.
Barad-Dur Kuşatması:
Barad-Dur kuşatması 3434’ten 3441’e kadar, yedi yıl boyunca devam etti. Son İttifak ordusu Mordor’a girip Kara Kule’yi kuşattı ama savunmalarını kıramazlardı. Isildur, Sauron’un Cirith Ungol yolundan kurtulması ihtimaline karşı oğulları Aratan ve Ciryon’u yolladı. En büyük oğlu Elendur ise savaş boyunca onun yanında kaldı.
Sauron kalesinden birçok saldırı yaptı; ok ve diğer mermileri ile yukarıdan ateş açtı. Ölen birçok Elf ve insanın yanında Anarion da 3440’da öldü, Barad-Dur’dan atılan bir taşla miğferi ezilmişti.
3441’in sonunda Sauron, Kulesindeki kuşatmayı kırmak için dışarı çıktı. Elendil ve Gil-Galad ile Sauron Alev Dağı’nın yamaçlarında dövüştüler. Gil-Galad Sauron’un elinin sıcaklığı ile öldü, Elendil’in ölüp kılıcının altında kaldığı gibi...
Sauron’un vücudu yok edilme tehlikesi geçiriyordu. Isildur Sauron’un parmağından Tek Yüzük’ü kesip aldı. Elrond ve Cirdan, Tek Yüzük’ü Alev Dağı’nın ateşlerinde yok etmesini Isildur’a tavsiye ettiler. Ama Isildur reddetti ve kendisi için Yüzük’ü aldı. Sauron’un gücünden çok büyük bir kısım içeren Yüzük, var olmaya devam etti ve Sauron’un ruhu kurtuldu.
Savaştan Sonra:
Savaşın Son İttifak için zaferle bitmesine rağmen Sauron’un yenilgisi tam olarak gerçekleşmemişti. Kendisinin yüzyıllar boyunca gücünü inşa ettiği Doğu’ya kaçtı. Nazgul de kaçtı; efendilerinin güç içerisinde geri dönüşlerini bekleyip güç toplamak için... Sauron’la ittifak yapmış olanlar, anayurtlarına döndü ve Gondor ile Arnor’la düşman olmaya devam ettiler. Barad-Dur yok edildi-tam değil. Temelleri Tek Yüzük’ün gücü ile atılmıştı.
Son İttifakın elfleri ve insanları, savaştaki büyük kayıplardan geriye kalanları geri çektiler. Lothlorien’in kuvvetlerinin yarısndan ve Ulu Yeşilorman’ın kuvvetlerinin üçte ikisinden fazlası ölmüştü. Lindon’un kuvvetlerinin bir kısmı Cirdan’la beraber Gir Limanlar’a geri döndü.
Savaştan iki yıl sonra Isildur, Ferah Çayırlar’da orkların bir grubu tarafından öldürüldü ve Tek Yüzük suların arasında kayboldu. Arnor’un nüfusu çok azalmıştı, dayanamadı ve en sonunda Nazgul’ün Lordu ile yapılan bir savaştan sonra yıkıldı. Gondor çok daha az kayıp vermişti ama Mordor’un gölgesi düşmeden öncekinden çok daha azlardı...
Üçüncü Çağ’ın sonunda Sauron eski gücünün büyük bir kısmını geri kazanmıştı ve Mordor’a dönmüştü ancak Tek Yüzük’e sahip değildi. 25 Mart 3019’a kadar, yani tamamen yenilene dek asla Tek Yüzük’e yeniden sahip olamadı.