...:::Hogwarts Cafe:::...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

...:::Hogwarts Cafe:::...


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yüzüklerin Efendisi Kişilerin(kahramanların) Kısaca Hayatı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Yönetici
Hogwarts Baş Müdürü
Yönetici


Yaş : 32
Mesaj Sayısı : 471
Meslek : Öğrenci
Büyü Gücü : 1799
Sihir Tozu : 301
Kayıt tarihi : 26/07/09

Yüzüklerin Efendisi Kişilerin(kahramanların) Kısaca Hayatı Empty
MesajKonu: Yüzüklerin Efendisi Kişilerin(kahramanların) Kısaca Hayatı   Yüzüklerin Efendisi Kişilerin(kahramanların) Kısaca Hayatı Icon_minitimePerş. Eyl. 24, 2009 7:38 pm

İnsan, Dunedain (3. Çağ 1 Mart 2931 – 4. Çağ 1 Mart 120) Arathorn ve Gilraen’nin oğlu, Arwen Undomiel’in kocası. Eldarion ve birçok kız çocuğunun babası. Dundedain’in son lideri ve Tekrar Birleşmiş Krallığın Kralı. Eriador kolcusu ve Yüzük Kardeşliğinin bir üyesi.

Aragorn, 3. Çağın 1 Mart 2931 yılında, Arathorn ve Sarışın Gilraen’nin oğlu olarak doğdu. Henüz iki yaşındayken babası orklar tarafından öldürüldü ve Dundedain’in Efendisi ve Isildur’un son varisi oldu. O ve annesi Ayrıkvadi’de Elrond’un bakımına alındılar.

Mirasını Dunedain’in düşmanlarından saklamak için Aragorn Ayrıkvadi’de, umut anlamına gelen Estel adıyla tanındı. Tam yirmi yaşına gelmeden ona gerçek neslini ve ismini açıkladılar. O zaman Elrond ona Isildur’un varislerinin nesilden nesile taşıdığı aile yadigarları olan Barahir’in Yüzük’ünü ve Elendil’in Kılıcı Narsil’in kırık parçalarını verdi. Ama Annuminas’ın Asası’nı, Onu kazanana kadar alıkoydu.

Ertesi gün Aragorn Ayrıkvadi’nin bahçelerinde gezinirken Arwen’le karşılaştı ve hemen onun güzelliğine, kadim bilgisine aşık oldu. Ama Arwen’e olan aşkı birçok yıl karşılık bulamadı. Çünkü Arwen yüzyıllar yaşamış bir elf, Aragorn ise henüz daha çok genç olan bir ölümlüydü. O zaman Ayrıkvadi’den ayrıldı ve otuz uzun yıl süren Orta Dünya’nın yabanındaki yolculuğuna başladı. Bu zaman süresince Sauron’a ve neden olduklarına karşı çalıştı.

Bu yıllar sırasında Gandalf’la dost oldular ve Rohan Hükümdarı ile Thorongil diye bilindiği Gondor’a gizlilik içinde hizmet etti. Hizmetleri onu uzak Batı’ya ve Sauron’nun hizmetkarlarının yollarını öğrendiği Doğu’ya getirdi.

Gondor’dayken Umbar’a doğru küçük bir filoya liderlik etti ve orada korsanların bir çok gemisini yaktı ve kişisel olarak Liman Kaptanı’nı yıktı.

Kırkdokuz yaşına geldiğinde Aragorn, Elf Krallığı Lothlorié️n’de dinlenmek istedi. O bilmemesine rağmen Arwen bir süreliğine orda kalıyordu ve tekrar karşılaştılar. Aragorn, geçen uzun yıllar boyunca büyük bir endam ve güce erişmişti ve bir Elf Beyi gibi görünüyordu. Arwen sonunda aşkına döndü ve Yazortası Arifesi’nde, Cerin Amroth tepesi üzerinde bağlılıklarına dair birbirlerine söz verdiler. Ve aşkının göstergesi olarak, Aragorn Arwen’e Barahir’in Yüzük’ünü verdi.

Her ne kadar Elrond buna çok üzülse de, Aragorn ve kızı arasındaki sözü duyduğunda sessiz kaldı. Bir yarı-elf olması ve erkek kardeşini 2. Çağda bir ölümlü olarak kaybetmesi, bu aşkın sadece büyük bir kederi doğuracağını bildiriyordu.

Kızının bir insanla evlenmesini kabul etmedi, bu en büyüklerinden Aragorn olsa dahi, taki Gondor ve Arnor kralı oluncaya kadar. Kızının ölümsüzlüğünü bundan daha az birşey için feda etmesine izin vermek istemiyordu. Böylece Aragorn yabana döndü ve Dundedain tarafından kaybedilen krallığı tekrar ele geçirmek için daha fazla araştırmalar yaptı.

Birçok yıl dolaştı durdu, ta ki 3. çağın 3001 yılında Gandalf’ın gelip ondan Gollum’un aranıp yakalanmasında yardımını isteyene kadar. Av uzun ve görünüşte umutsuz olduğunu kanıtladı. 3. Çağ 3009 yılı gelmeden tekrar aradığı sırada, o zamanlar Anduin Vadisi ve Kuyutormanı arıyordu, bütün yollar onu Mordor sınırına götürdü. Sonunda 3. Çağın 3017 yılında onu Ölü Bataklıklar’da yakaladı ve Gandalf’ın onu sorguladığı Kuyutorman’daki Thranduil’ götürdü.

Daha sonra Aragorn, Yolgezer olarak bilindiği Eriador’un yabanında, bir kolcu olarak birçok yıl geçirdi. O sıra daha sağlamlaştı,ormanda yaşamasını bilen biri oldu. O günlerin en usta avcısı haline geldi ve düşmanlarının tuzaklarından kaçmakta daha da ustalaştı. Yüzlerce millik alanı ve buralarda yaşayan insanların hemen hepsini çok iyi biliyordu. Yüzük Savaşı’ndan bir yıl önce, zamanının çoğunu Shire sınırına gözcülük ederek geçirdi.

Gandalf’ın onu Frodo’nun seyahati hakkında bilgilendirdiği için, Gildor’un uyarısıyla Hobbitlerin Shire’dan ayrıldıklarını öğrendiğinde, onları Bree’de kendisine yetişene kadar bekledi. Onlara Kara Süvarilerin saldırılarından korunmalarında yardım etti ve sonra Bree ve Ayrıkvadi arasında uzanan uzun yol boyunca sahip olduğu tüm bilgi ve birikimi tüm zorluklara ve Kara Süvarilere karşı kullandı.

Weathertop’da Karasüvarilerin saldırını geçiştirdi ve kadim iyileştirme tekniklerindeki engin bilgisini kullanarak, Athelas’ı buldu ve Frodo’nun yarası için kullandı. Sahip olduğu kolcu özellikleri, Weathertop ve Ayrıkvadi arasındaki zor yolculukta ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Ayrıkvadi’de Elrond’un Divanı’na katıldı ve Yüzük Kardeşliği’nin bir üyesi seçildi. Ama kardeşliğin diğer üyeleri yolculuk için dinlenip, hazırlanırken O, Elrond’un Oğullarına katılarak, Tharbad’ın uzak Güneyindeki Greyflood Nehrindeki görevlerine öncülük etti. Döndüğünde, Elendil’in Kılıcı, Narsil’in kırılmış parçaları tekrar dövüldü ve Aragorn ona Batı’nın Ateşi anlamına gelen Anduril adını verdi.

Caradhras’ta, Kızılboynuz geçidinin kullanılması imkansızlığını kanıtladığında, Aragorn, daha önce bir kez oraya girdiğinden, Moria’nın kullanılmasına karşı çıktı. Ama Gandalf’ın liderliğine boyun eğdi. Büyücü Khazad-dum Köprüsü’nden düştüğünde, Aragorn kardeşliğin lideri oldu, onları hemen Lothlorié️n’de güvenliğe götürmek istedi.

Lorié️n’den sonra Gandalf’ın amacının ne olduğunu bilmediklerinden, Aragorn grubu botlarla Parth Galen çayırlarına, Amon Hen, Görme tepesinin altına getirdi. Görme tahtında grubun geleceğini düşünüp taşındığı sırada, bir ork kuvveti onlara saldırdı. Frodo ve Sam kaçtılar ama Merry ve Pippin esir alındı. Ve ne yazık ki Boromir öldürüldü. Aragorn Gondorlu Adamı kurtarmak için geç kalmıştı ve bu yüzden Amon Hen’e tırmanmasından çok büyük bir pişmanlık duydu.

Boromir’in bedenini Anduin’in sularına bıraktıktan sonra, yakalanmış Hobbitleri kurtarmak için Rohan Otlaklarında bir kovalamacaya başladı. Üç avcı günlerce yarıştı ama Isengard’a doğru koşan orklara yetişemediler. Onun yerine Eomer’le karşılaştılar ve sonunda Gandalf Ak Süvari olarak geri döndü. Büyücü onlara Hobbitlerin Ağaçsakal’la birlikte güvenlikte olduklarını söyledi ve kendisiyle birlikte Edoras’a gelmelerini istedi.

Aragorn Helm’s Deep savaşında, surlarda tek başına düşman ordusuyla karşı karşıya gelerek ve bir çok ork öldürerek çok cesur bir savaşçı olduğu kanıtladı. Palantirin geriye alınmasından sonra Hornburg Kulesine geri döndü ve taşın gerçek kullanıcısı olarak onu kendi isteği doğrultusunda kullandı ve kendini Sauron’a gösterdi. Ayrıca Aragorn Palantiri Gondor’un Güney Sahillerine yaklaşmakta olan Korsanların filosunu görmek için kullandı. Bu, onun görevi olan Ölülerin Yolu’ndaki seyahatine ikna etti.

Korkusuzca Yol’da ilerledi ve Erech Taşı’nda Sözlerinden Dönen Ölüleri çağırdı.Hayalet Ordu onu Pelargir’e kadar izledi, en sonunda onu geçerek Umbar’ın gemilerini darmadağın ettiler. Aragorn ve limanın insanları gemilere bindiler ve rüzgarın ani değişikliğiyle Anduin’in sularında hızlı bir şekilde Gondor’a doğru yol aldılar.

Aragorn savaşın gidişatını değiştirerek ve çayırların ortasında Eomé️r’le karşılaşarak, Pelennor Çayırları Savaşının son bölümüne gelmiş oldu. Vekilharç kendisini çağırana kadar Minas Tirith’e kral olarak girmek istemediği için, oraya kolcu şeklinde giyinerek ilerledi. Bir kere hızlı bir şekilde, Faramir, Eowyn ve Merry’nin hayatlarını kurtardığı Þifa Evlerine gitmek için girdi.

Mordor’un Kara Kapısı’nın önünde Aragorn, Sauron’un Ağzı ile tartıştı ve büyücüyü kısa bir azim savaşıyla yendi. Sauron’un Ağzı’nın geriye çekilmesi ve Sauron’un Ordularının Marannon’da dışarı çıkmasıyla, Aragorn ordularını emri altına aldı ve Kartalların yardımı ve tabii ki Yüzük’ün yok edilmesiyle savaş kazanıldı

Sonunda herşey geçmiş, Sauron yok edilmiş ve Kral dönmüştü. Aragorn ve galip gelen ordu Minas Tirith’e döndü ve orada ona Kral Elessar olarak Gandalf tarafından taç giydirildi. Elfçe’de Yolgezer anlamına gelen Telcontar’ı kendisine soyisim olarak aldı. Ardından Arwen ve Elrond geldiler. Elrond ona söz verdiğini yaptı ve Yazortası Arifesi’nde 3. Çağın 3019 yılında Aragorn ile Arwen evlendiler.

Elessar olarak Gondor ve Arnor’un Yeniden Birleşmiş Krallığı’nı uzun süre idare etti. Ve Arwen ona bir erkek çocuk, Eldarion ve bir çok kız çocuğu verdi. Ama sonunda, normal insanlardan üç kere daha fazla yaşamıştı, O da yoruldu ve zamanının geldiğini anladı. 4. Çağın 120. yılının 1 Mart’ında, Kralların Evi’nde kendisi için hazırlanmış taş yatağa kendi isteğiyle yattı. Burada Eldarion’a veda etti ve tacı ile Asasını ona verdi. Ve burada, Arwen’e son kez elveda dedi ve bir daha asla uyanmayacağı son derin uykusuna daldı.

Aragorn’a birçok isim verildi, Arwen tarafından Elftaşı, Bree insanları tarafından Yolgezer, Minas Tirith şifacıları tarafından İyileştirici, Bilbo tarafından Dunadan, Bill Eyrelti tarafındanUzunbacak, Eomer tarafından Kanatayak gibi



Thranduil: Gri Elf; Woodland Realm'ın (Ormanlık Diyar) kralı ve Legolas' ın babasıdır. 2. Çağ' ın başlarında Lindon' da yaşayan Thranduil, 3. Çağ' da Ulu Yeşilorman' ın kuzey kıyısında krallığını kurdu ve bu krallık, Dol Guldur'da saklanan Sauron'un kötü güçlerinin saldırılarına rağmen iki çağ boyunca varlığını süldürdü. Güneşin Üçüncü Çağı'nda Thorin ve Bilbo Baggins'in de içinde bulunduğu Beş Ordular Savaşı' nda orklara karşı insanların ve cücelerin yanında savaştı



Cirith Ubgol'da yaşayan dev ölümcül örümcek, kötü ruhlu bir Maia olan Ungoliant'ın kızıdır Shelob. Beleriand'ın yıkılışından kurtulan Shelob Mordor'a gelmiş çocukları ise Mirkwood'da yaşamıştır. Doğum ve ölüm tarihi tam olarak bilinmez fakat Güneşin 1. çağının başlarında ortaya çıktığı ve 4. çağda bile yaşamına devam ettiği söylenir. Sauron'un hükümdarlığı sırasında Cirith Ungol'da ki varlığına hiç bir tehdit gelmemiş aksine Sauron Mordor'a sızmaya çalışan düşmanları engellediği için uzun yıllar onu orklarla beslemiştir. Yüzük Savaşı sırasında Gollum'la yaptığı anlaşma sonucunda Frodo Baggins'e saldırır fakat Frodo'nun sadık hizmetkarı ve dostu Samwise Gamgee sayesinde Frodo'ya dokunamayarak yaralı bir şekilde inine geri döner ve ordan bir daha çıkıp çıkmadığı hiçbir hikayede anlatılmaz


Vala Aule’nin Maia’sı olan Sauron, dünyanın kara düşmanı olarak adlandırılan Vala Melkor’un sağ kolu idi. Başlangıçta Aule’nin Maia’sı olan Sauron, böylelik sonradan kötülüğe dönmüştü.

Karanlığın Çağları’nda Sauron, Melkor’un güçlü kalesi Utumno’nun Melkor’dan sonraki en güçlü ismi idi. Melkor Valar tarafından zincirlenip Undying Lands’e (Ölümüsüz Topraklar) götürüldüğünde onun yerine Angband’ı yönetmişti. Melkor ağaçları yok edip bir çağı kapattığında Angband’ı onun için ayakta tutan Sauron’du. Sonunda Valar’ın Melkor’u bir kez daha malup edip sonsuza kadar boşlukta kalmaya mahkum ettiklerinde ve Angband’ı yok ettiklerinde Sauron’da ortadan kayboldu.

Güneşin İkinci Çağı’nda Sauron tekrar ortaya çıktı. Fakat asıl kimliğini saklıyordu. Eregion’daki demirci elflerle dostluk kurdu. Elfler ona Annatar yani “hediyeler veren” diyorlardı. Sauron bu yeni kimliği ile elflerle birlikte güç yüzüklerini yaptı. Ardından hepsine hükmetmek için Tek Yüzük’ü yaptı. Fakat elfler tarafından fark edildi ve böylece Sauron ile elfler arasından savaş başladı. 1500 yıl boyunca Sauron, Mordor’dan tüm Orta Dünya’ya kötülük saçmaya başladı. En sonunda Numenoreans’ın elflerin yardımına gelmesiyle kötülüğüne ara vermek zorunda kaldı. Numenor’un gücünü gören Sauron, onları savaşarak yenemeyeceğini fark etti ve Barad-Dûr’den çıkarak teslim oldu, Numenor’a götürüldü. Burada ölümlü insanların zayıflıklarını kullandı. Valar’ın onlardan korktuğunu kulaklarına fısıldadı. Gururları okşanan Numenor insanları zamanla onun düşman olduğunu unuttular ve en sonunda Valar’a karşı bir ordu gönderdiler. Bu Valar tarafından affedilmezdi. Numenor yok edildi, denizine gömüldü. Bu sırada Numenor’la birlikte denize gömülen Sauron fiziksel biçimini kaybetti.

Fakat Sauron bir Maia idi. Ruhu güçlüydü ve hala gücünün büyük kısmını aktardığı Yüzük duruyordu. Bu nedenle Mordor’a döndü. Artık olağanüstü korkuç bir kara savaşçı görünümündeydi ve kötülüklerine kaldığı yerden devam etti. Fakat Numenor’un yok edilişi sırasında bütün insanlar Valar’a karşı çıkmamışlardı. Kendilerine inançlı diyen bir grup insan Elendil önderliğinde Valar’a karşı açılan savaşa katılmamış ve Orta Dünya’ya gelmişlerdi. Elendil’in insanları Orta Dünya’ya yerleştiler ve krallıklar kurdular. Kaçınılmaz olarak bir süre sonra Sauron ile karşı karşıya geldiler. Elfler ve insanlar Son İttifak adı verilen bir ordu ile Sauron’a karşı koydular. Yıllar süren kuşatmanın ardından Sauron kara kalesinden çıktı ve savaşmaya başladı. Fakat Isildur Sauron’un parmağını kesip yüzüğü aldığında bürünmüş olduğu kara savaşçı görüntüsü de kayboldu. Fakat Sauron’un gücü Tek Yüzük’teydi bu nedenle Yüzük yok edilmediği sürece yok olmazdı. Isildur Yüzük’ü yok etmeyince Sauron’da yok olmadı.

Sauron son kez Orta Dünya’ya döndüğünde bu sefer kendini sadece büyük kapaksız bir kırmızı göz ile simgelemişti. 2000 yıl boyunca Mirkwood’da Dol-Guldur’da saklandı. Bu sırada Nazgul onun gelişi için orduları ve Mordor’u hazırlamaya başlamıştı bile. En sonunda Yüzük elinde olmasa bile kendini açık etti ve Mordor’a gitti. Barad-Dûr’u tekrar inşa etti. Fakat son hükümdarlığı kısa süreli oldu. Hobbit Bilbo Baggins tarafından bulunan Yüzük, Frodo Baggins tarafından yapılmış olduğu Mount Doom ateşine atılarak yok edildi. Yüzük’ün yok edilmesiyle birlikte gücünün çoğunu ona aktaran Sauron’da varlığını devam ettiremedi ve Yüzük ile birlikte yok oldu.



Güneşin Üçüncü Çağı’nın 1000. yılında Orta Dünya’ya beş güçlü Maia geldi. Görevleri Sauron’a karşı özgür halkları örgütlemek olan bu beş Maia, Orta Dünya’ya Valar tarafından gönderilmişti.

İnsan görünümlü bu beş Maia’ya Istari adı verilmişti. İkisi mavi elbiseler giymişti, birisi kahverengi pelerine birisi ise gri pelerine bürünmüştü. İçlerinden sadece bir tanesi beyaz giyisiler içindeydi. Bu Istari Undying Lands’de (Ölümsüz Topraklar) Demirci Aule’nin Maia’sı olarak bilinen Curumo idi. Sesini büyük bir ustalıkla kullanıyor, Orta Dünya’da ki tüm ırklara öğütler veriyor, yardıma muhtaç olanlara yardım ediyordu.

Bilgisinin derinliği yüzünden Elfler ona maharetli adam anlamına gelen Curunir ismini vermişti. İnsanlar ise onu Saruman olarak biliyorlardı. Saruman aynı zamanda Sauron’a karşı kurulmuş olan Divan’ın da başı idi. Orta Dünya üzerinde uzun zaman dolaştı, yüzük irfanı hakkında bilgiler topladı ve bu konuda uzmanlaştı. Fakat yüzükler hakkındaki bilgileri arttıkça özgür Orta Dünya halkı ile daha az ilgilenir oldu ve sonunda Isengard’da bulunan Orthanc ismiyle bilinen kuleye yerleşti. Saruman Tek Yüzük’ün yok edilmediğini Orta Dünya üzerinde bir yerler bulunmayı beklediğini biliyordu. Zamanla Tek Yüzük’e sahip olma fikri Saruman’da saplantı haline geldi. Gandalf ve Divan üyeleri Sauron’un Dol-Guldur’da tekrar ortaya çıktığından kuşkulandıklarında onları Saruman sakinleştirdi. Dol-Guldurda’ki kötülüğün Sauron olduğunu biliyordu, fakat Saruman şimdi zorla kendini göstermesine neden olup onun Yüzük’ü arama sürecini hızlandırmak istemiyordu. Bu nedenle Gandalf’a ve Divan’a engel oldu. Fakat daha sonra Gandalf Dol-Guldur’a tek başına gitti ve bu kötülüğün Sauron olduğu kesinlik kazandı. Aralarında Saruman’ın da bulunduğu Divan, Sauron’u Dol-Guldur’dan çıkarttı.

Bundan sonra Saruman daha da içine kapandı. Artık öğüt vermiyor, Divan’a bile katılmıyordu. Orthanc’da yüzük ilmini çözmek ve Tek Yüzük’ü bulmak için var gücüyle çalışıyordu. Fakat tek yaptığı araştırma değildi. Orklardan ve Uruk-Hai ismini verdiği bir ork sınıfından ve Rohan’ın başına her zaman bela olmuş olan Dunlendings’lerden oluşmuş bir ordu kurmuştu. Bu ordudan uzunca bir süre kimsenin haberi olmadı.

Yüzük Savaşı sırasında Saruman kötü niyetini belli etti. Kendisinden tavsiye almak için gelen Gandalf’ı Ortahanc’a hapsetti, fakat Gandalf kurtulmayı becerdi. Saruman ordusu Helm’s Deep’de ki Harnburg savaşında yok edilirken Isengard’da Entler tarafından abluka altına alındı. En nihayetinde Gandalf Orthanc’a gitti ve Saruman’ın gücünü elinden aldı ve hayatını bağışladı. Fakat Saruman’ın kötülüğü hala duruyordu. Bu nedenle en nefret ettiği halk olan Hobbit’lerin ülkesi Shire’a gitti. Bu da onun sonu oldu. Kendisi ve yardımcısı Grima Wormtongue burada öldürüldü.



Peregrin Took, Shire'lı bir Hobbittir. Üçüncü Çağın 2990. yılında doğan Peregrin Took, Shire Þerifinin oğludur. Frodo Baggins'in sadık bir arkadaşı olarak 3019 yılında Yüzük Seferine katıldı. Yüzük Kardeşliği bozulana dek Kardeşlik ile birlikte pek çok macera atlattı ve bu olayın ardından arkadaşı Merry (Meriadoc Brandybuck) ile birlikte Orclar tarafından esir alındı. Þanslı bir biçimde Fangorn Ormanına sığınan iki Hobbit, Ent Ağaçsakalı ile karşılaştılar ve Entlerin Isengrad'a saldırmaya ikna edilmesinde önemli rol oynadılar. Daha sonra Gandalf, Pippin'i Gondor'a götürdü ve Pippin burada Gondor'un hizmetine girerek Kale Bekçisi ünvanını aldı ve Kral Vekilinin oğlu Faramir'in hayatının kurtarılmasına yardımcı oldu. Mordor'un Kara Kapısı önünde yapılan savaşta Pippin bir Troll öldürerek ün kazandı. Aynı yıl daha sonra Shire'a döndüğünde, Bywater Savaşında dövüştü. Tam tamına yüz otuz beş santimetre boyunda olan Merry ile Pippin tarihteki en uzun Hobbitlerdi; bu boylarını içtikleri Ent İçeceklerine borçluydular. Dördüncü Çağın 14. yılında Pippin, Shire Þerifi oldu ve bu görevini 64 yılına dek sürdürdü. Merry ile birlikte hayatlarının geri kalanını Rohan ve Gondor'da geçirmeye karar verdiler ve burada öldüklerinde büyük bir onurla Kral Mezarlığına gömüldüler.



Meriadoc Brandybuck, Shire'lı bir Hobbittir. Üçüncü Çağın 2982. yılında doğan Meriadoc Brandybuck, Buck-ülkesinin efendisi Saradoc Brandybuck'ın oğludur. 3018 yılında Merry, Yüzük Kardeşliğinin dört Hobbit üyesinden biri olarak seçildi. Kardeşlik bozulana dek pek çok macera atlattı ve bu olayın ardından arkadaşı Pippin (Peregrin Took) ile birlikte Isengrad Orclarınca esir alındı. Orc lar Rohirrim'in saldırısına uğradığında iki Hobbit Fangorn Ormanına sığınarak Entlerin Isengrad'a saldırmaya ikna edilmesinde önemli rol oynadılar. Merry daha sonra Rohan Kralı Thé️oden'in hizmetine girdi. Pelennor Düzlükleri Savaşında kalkan kızı Éowyn ile birlikte Morgul'un Cadı Kralını öldürerek kahraman oldu. Bu olayda neredeyse kendisi de ölen Merry'yi, Aragorn iyileştirdi. Aynı yıl daha sonra Shire'a geri döndüğünde, Bywater Savaşında dövüştü. Merry daha sonra Estella Bolger ile evlenerek, Buck-ülkesinin efendisi olarak babasının yerini aldı. Tam tamına yüz otuz beş santimetre boyunda olan Merry ile Pippin tarihteki en uzun Hobbitlerdi. Dördüncü Çağın 64. yılında Merry ile Pippin, Shire'dan ayrılarak hayatlarının geri kalanını geçirmek üzere Rohan ve Gondor'a gittiler. Burada öldüklerinde büyük bir onurla Kral Mezarlığına gömüldüler.



Meriadoc Brandybuck, Shire'lı bir Hobbittir. Üçüncü Çağın 2982. yılında doğan Meriadoc Brandybuck, Buck-ülkesinin efendisi Saradoc Brandybuck'ın oğludur. 3018 yılında Merry, Yüzük Kardeşliğinin dört Hobbit üyesinden biri olarak seçildi. Kardeşlik bozulana dek pek çok macera atlattı ve bu olayın ardından arkadaşı Pippin (Peregrin Took) ile birlikte Isengrad Orclarınca esir alındı. Orc lar Rohirrim'in saldırısına uğradığında iki Hobbit Fangorn Ormanına sığınarak Entlerin Isengrad'a saldırmaya ikna edilmesinde önemli rol oynadılar. Merry daha sonra Rohan Kralı Thé️oden'in hizmetine girdi. Pelennor Düzlükleri Savaşında kalkan kızı Éowyn ile birlikte Morgul'un Cadı Kralını öldürerek kahraman oldu. Bu olayda neredeyse kendisi de ölen Merry'yi, Aragorn iyileştirdi. Aynı yıl daha sonra Shire'a geri döndüğünde, Bywater Savaşında dövüştü. Merry daha sonra Estella Bolger ile evlenerek, Buck-ülkesinin efendisi olarak babasının yerini aldı. Tam tamına yüz otuz beş santimetre boyunda olan Merry ile Pippin tarihteki en uzun Hobbitlerdi. Dördüncü Çağın 64. yılında Merry ile Pippin, Shire'dan ayrılarak hayatlarının geri kalanını geçirmek üzere Rohan ve Gondor'a gittiler. Burada öldüklerinde büyük bir onurla Kral Mezarlığına gömüldüler.


Gondor'un Dúnedain kralıdır. İkinci Çağın 3319 yılında Númenórean prensi Isildur, kardeşi Anárion, babası Elendil ve onları izleyen diğer insanlar ile birlikte, Númenór'un Yıkılışından kaçmayı başardılar. Orta Dünyada Isildur ile Anárion, güneyde Pelargir, Minas Ithil, Minas Anor ve Osgiliath'ı inşa ettiler ve birlikte Gondor kralları olarak hüküm sürdüler. Isildur, 3429 yılında Sauron şehri ele geçirene kadar Ithilien Lordu olarak Minas Ithil'de yaşadı. Bu olay üzerine babasının kuzeydeki krallığı Arnor'a kaçarak, kardeşini Gondor'un geri kalanını savunmak üzere burada bıraktı. 3434 yılında, Dagorlad Savaşında Sauron'un ordusunu yenen Elfler ve İnsanların Son Müttefik Ordusu ile birlikte geri geldi. Fakat hem kardeşi hem de babası çarpışmalarda öldü. 3441 yılında Isildur sonunda Sauron'u yenerek, elinden Tek Yüzüğü kesip aldı. Bu zaferden sonra Isildur, Tek Yüzüğün gücüne kapılarak, onu yok etmeyi reddetti. İki yıl kadar sonra Isildur, Gladden Otlaklarında bir Orc çetesi taradından pusuya düşürüldü. Nehrin karşı tarafına yüzerek kaçmak için Tek Yüzüğün görünmezlik gücünden yararlanmak istedi. Fakat Tek Yüzük suda kayarak parmağından çıktı ve Isildur Orclar tarafından öldürüldü.



Gollum, eski bir Hobbittir. Gollum bir zamanlar, Anduin Vadilerindeki Gladden Düzlüklerinde doğmuş olan Smé️agol adlı bir Stoor Hobbitiydi. Üçüncü Çağın 2463. yılında Smé️agol'un kuzeni Dé️agol balık tutarken Tek Yüzüğü buldu ve onu hemen öldüren Smé️agol Yüzüğü ele geçirdi. Yüzüğün gücü Smé️agol'un yaşam süresini uzattıysa da, onu tanınmaz hale getirdi. Bundan sonra konuşurken çıkardığı çirkin, mideden gelen sesler yüzünden Gollum adıyla tanındı. Işıktan korkan hayaletimsi bir yaratık haline geldi ve pis cinayetler işleyerek ve kirli etler yiyerek yaşadı. Yalnızca derin mağaraların karanlık yeraltı göllerinde huzur buldu. Derisi tüysüz, kara renkli ve nemli, bedeni ise zayıf ve kemikli bir hal aldı. Başı bir kafatasına benzedi, gözleri ise bir balığınkiler gibi yuvalarından fırladı. Dişleri Orclarınki gibi uzadı ve Hobbit ayakları düzleşerek perdeli hale geldi. Neredeyse beş yüz yıl boyunca Gollum, Sisli Dağların altındaki mağaralarda gizlenerek yaşadı.

Daha sonra 2941 yılında Gollum'un mağarasına bir kader ziyareti yapan Bilbo Baggins, Tek Yüzüğü ele geçirdi. 3019 yılında Gollum sonunda yeni Yüzük Taşıyıcısı Frodo Baggins'i yakaladı fakat yenemedi. Bir süre için Frodo Gollum'u evcilleştirmiş gibi göründüyse de, Gollum ihanetlerinden vazgeçmedi. Böylece son dakikada, iyi Frodo bile Kıyamet Dağında Yüzüğün gücünün etkisine girdiği sırada Gollum, Kıyamet Yarıklarının kenarında Yüzük Taşıyıcısına saldırdı. Tüm kötü gücünü bir araya toplayarak, Frodo'nun parmağını ısırıp kopardı ve Yüzüğü ele geçirdi fakat tam da bu zafer anında dengesini kaybederek değerli ganimeti ile birlikte Yeryüzünün ateşli karnına düşerek yokoldu


Gil-Galad Lindon'un Elf kralıdır. Gil-Galad, Güneşin Birinci Çağında Beleriand'daki Hithlum'da Yüksek Kral Fingon'un oğlu olarak dünyaya gelmişti. Babasının ölümünden sonra 473 yılında Balar Adasına kaçmak zorunda kalan ismi "parlak yıldız" anlamına gelen Gil-Galad, Gondolin'in yıkılışı ve amcası Turgon'un ölümünden sonra 511 yılında Yüksek Kral oldu. Beleriand'ın batışından sonra Gil-Galad, Lindon'da kalan Noldor Elflerinin kralı oldu. İkinci Çağda Gil-Galad askerlerini Sauron ile Elflerin Savaşına yolladı ve daha sonra Elfler ve İnsanların Son Müttefik Ordusunda Dúnedain'e katıldı. 3434 yılında elinde korkulan mızrağı Aeglos ile Gil-Galad, Müttefik Ordulara Dagorlad Savaşı'nda önderlik etti. Sauron'un güçleri yokedildi ve Müttefik Ordular yedi yıl boyunca Mordor'u kuşattılar. Sauron ortaya çıkmaya zorlanarak yenilgiye uğratıldı fakat bu son düello sırasında hem Dúnedain kralı hem de Gil-Galad öldü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartscafe.roleplaylife.net
Yönetici
Hogwarts Baş Müdürü
Yönetici


Yaş : 32
Mesaj Sayısı : 471
Meslek : Öğrenci
Büyü Gücü : 1799
Sihir Tozu : 301
Kayıt tarihi : 26/07/09

Yüzüklerin Efendisi Kişilerin(kahramanların) Kısaca Hayatı Empty
MesajKonu: Geri: Yüzüklerin Efendisi Kişilerin(kahramanların) Kısaca Hayatı   Yüzüklerin Efendisi Kişilerin(kahramanların) Kısaca Hayatı Icon_minitimePerş. Eyl. 24, 2009 7:38 pm

Gimli, Ereborlu bir Cücedir. Üçüncü Çağın 2876. yılında Mavi Dağlarda doğan Gimli, Ejderha Smaug'un ölümünen sonra 2941 yılında Erebor'a yerleşti. Gimli'nin babası Glóin, Cüce Thorin'in Yol Arkadaşlarından biriydi. 3018 yılında Gimli babası ile birlikte Rivendell'e gitti ve Yüzük Kardeşliği üyeliğine seçildi. Gimli, Elfler ile dost olan nadir Cücelerdendi. Gerçekten de Lothlórien'e gidişinden sonra Elf Kraliçesi Galadriel'in hatırasına sadık kalarak yanında hep saçından bir tutam taşıdı. En yakın arkadaşı, bir Sindar Elfi olan Legolas idi. Gimli, Boynuz Kalesi (Hornburg) ve Pelennor Düzlükleri savaşlarında ve Mordor'un Kara Kapısında cesurca dövüştü. Savaştan sonra Gimli, Helm's Deep altında bulunan Parıldayan Mağaraların Lordu oldu. Dördüncü Çağın 120. yılında Aragorn'un ölümüne dek Mağaraların Lordluğunu sürdürdü fakat bu olayın ardından arkadaşı Legolas'a katılarak bir Elf gemisi ile Ölümsüz Topraklara doğru yola çıktı


Gandalf, bir Istari ya da Orta Dünya Büyücüsüdür. Ölümsüz Topraklarda Gandalf, Olórin adlı bir Maia ruhuydu ve Rüyaların Efendisi Lórien'İn bahçelerinde yaşıyor ve sık sık Merhametli Nienna'yı ziyaret ediyordu. Güneşin Üçüncü Çağının 1000. yılında Istari ya da Orta Dünya'ya gönderilen Büyücülerden biri olmak üzere seçildi. Batı dillerinde Gri Gandalf, Elf dilinde Mithrandir ya da "gri gezgin", Cüce dilinde Tharkûn ve Harad dilinde de Incánus adıyla tanınıyordu. Dış görünüşü, büyük bir pelerin ile sivri uçlu bir şapka giymiş ve elinde bir asa taşıyan, sakallı yaşlı bir adam biçimindeydi. Gri Limana vardığında Círdan ona, Narya "ateş yüzüğü"nü verdi. İki bin yıldan uzun bir süre boyunca Gandalf, Orta Dünyada etkisini arttıran kötü güçler ile savaştı. 2941 yılında, Ejderha Smaug'un öldürülmesiyle sonuçlanan Yalnız Dağ Seferinin ilham kaynağı oldu. Bu sefer sırasında Gandalf Glamdring adlı kılıcı, Bilbo Baggins ise Tek Yüzüğü buldu. 3018 yılında Frodo Baggins'in yanına gelen Gandalf, Yüzük Seferini başlattı. Rivendell'de Yüzük Kardeşliğinin lideri olarak seçildi ve Kardeşliği pek çok tehlikeden kurtararak yollarına devam etmelerini sağladı. Bu sırada Khazad-dûm Köprüsü Savaşında, Moria'nın Balrog'u ile yaptığı ölümcül mücadelede kayboldu. Fakat Büyücünün ruhu, hiç bir silahtan zarar görmeyen ve ışık saçan Beyaz Gandalf olarak dirildi. Yüzük Savaşında, Gölgeyele (Shadowfax) adlı atını süren Beyaz Gandalf her yerdeydi: Rohan Kralı Thé️oden'in ilham kaynağı, Isengrad'da Saruman'ın sonunun hazırlayıcısı ve Minas Tirith kapılarında Cadı Kralın durdurucusu hep o oldu. Yüzük Taşıyıcısı Tek Yüzüğü yokederken, Gandalf Mordor'un Kara Kapısı önünde Batı Ordusunun komutanları ile birlikteydi. Savaştan sonra Gandalf, Arnor ile Gondor'un yeniden birleşmesini sağladı ve 3021 yılında Yüzük Koruyucularının Son Yolculuğuna katılarak Ölümsüz Topraklara döndü



Galadriel Finwe oğlu Finarfin'in ile Teleri Earwen'in kızı ve İnsanların arkadaşı Finrod'un kardeşidir. Noldor ayaklanmasına katılmıştır fakat and içmemiştir. Doriath'da Doriath Prensi Celeborn'e aşık olan Galadriel onunla birlikte Güneşin İkinci ve Üçüncü çağları boyunca Lothlorien'da kalmıştır. Buradaki yaşamı boyunca Laiquendi halkını yöneten Galadriel bir Noldor'dur. Ayrıca Nenya (su yüzüğü)'nın koruyuculuğunu yapan Galadriel, Elf ,İnsan, Ent hatta Cücelerin bile sevgi ve hayranlığını kazanmıştır. Ak Divan'ın üyesi olan Galadriel Yüzük Savaşları sonunda Yüzük Taşıyacıları ile Batı'ya yelken açmıştır


Frodo Baggins, Shire'lı bir Hobbit ve Yüzük Taşıyıcısıdır. Üçüncü Çağın 2968. yılında doğan Frodo, Drogo Baggins ile Primula Brandybuck'ın oğludur. Çocukluğunda yetim kalan Frodo, kuzeni Çıkın Çıkmazında yaşayan Bilbo Baggins tarafından evlat edinilmiştir. Bir Hobbit için pek maceracı olan Frodo, aynı zamanda çok iyi bir eğitim almıştı ve hem bir şarkı yazarı hem de Elf gelenekleri ile dili konusunda uzmandı. 3001 yılında Bilbo gizemli bir biçimde Shire'ı terk ettiğinde, Çıkın Çıkmazı ile birlikte Tek Yüzük de Frodo'ya miras kaldı. 3018 yılında Büyücü Gandalf yeniden ortaya çıkarak Frodo'yu Yüzük Seferine yolladı; önce Rivendell'e gelen Frodo ve arkadaşları burada oluşturulan Yüzük Kardeşliğine katıldılar. Frodo bu yolculuğun pek çok tehlikesi ve kötülüğünden kılpayı da olsa kurtulmayı başararak, Tek Yüzüğü Kıyamet Dağının ateşlerinde yoketti. Böylece Frodo, Yüzük Savaşını sona erdirmiş oldu. Savaştan sonra Çıkın Çıkmazına döndüyse de, Sefer sırasında aldığı zehirli yaralar ile psikolojik travmalar etkisini göstermeye başladı. 3021 yılında Yüzük Koruyucularının Son Seferine katılan Frodo, bir Elf gemisine binerek Ölümsüz Topraklara doğru yola çıktı
Faramir, Gondor'un Dúnedain lordudur. Üçüncü Çağın 2983. yılında doğan Faramir, Gondor'un son Kral Vekili Denethor II'nin küçük oğluydu. Ithilien Gezgin Bekçilerinin Komutanı olan Faramir, Gondor Kuşatmasından önce Osgiliath'dan Minas Tirith'e geri çekilişe önderlik etmiştir. Ağabeyi Boromir'in öldürülmesinin ardından Faramir de, Cadı Kral tarafından yaralanmıştı. Bunun üzerine Denethor delirerek komadaki Faramir'i kendisi ile birlikte yakmaya çalıştıysa da, Gandalf Faramir'i kurtarmayı başardı. Aragorn'un sığayıcı elleri ise, Faramir'i Cadı Kralın "Kara Nefesi"nin neden olduğu ölüm benzeri uykudan uyandırdı. İyileşen Faramir, Rohanın Kalkan Kızı Éowyn'e aşık oldu. Çift, Yüzük Savaşından sonra evlendi ve Faramir Dördüncü Çağın 82. yılına dek Gondor Kral Vekili ve Ithilien Prensi ünvanlarını taşıdı


Eomer, Eomund of Eastfold ve Kral Theoden'in kızkardeşi olan Theodwyn'in oğludur. Daha 26 yaşındayken, Rohirrimlerin 3. komutanı oldu ve Eastfoldlu binicileri komuta etti. Gençlik yılları, Rohan için çok zor geçen yıllardı; Rohan insanları, kuzeyden gelen Orclar tarafından tehdit ediliyordu.Bu süre içerisinde, kralın sözde danışmanı Galmod oğlu Grima, Saruman'ın casusu olarak, kralı tamamen etkisi altına almıştı.

3. çağda, 25 Þubat 3019'da, Fords of Isen'in ilk savaşı adı verilen çarpışmada, Kral Theoden'in oğlu ve varisi Theodred'in Saruman'ın güçleri tarafından öldürülmesi, Eomer'i kralın doğal varisi haline getirdi. Bundan 5 gün sonra, Eomer'in Riddermark bölgesinde 3 yabancıya rastlaması, Rohan'ın kaderini değiştirecekti. Bu 3 yabancı, Aragorn, Legolas ve Gimli'ydi. Eomer'in, ümitlerini kaybetmiş 3 kahramana yardımcı olması, Rohan'ın gelecekteki zaferinin habercisi oldu. Birkaç gün sonra, Gandalf, Edoras'a gelerek Kral Theoden'i ,kendisini saran büyüden kurtararak uyandırdı. Rohirrimler savaşa hazırlandı, Fords of Isen'in 2. savaşında yenilmelerine rağmen, Battle of Hornburg'da Fangornlu Entlerin yardımıyla Saruman'ın ordularını bozguna uğrattılar.

Eomer, Kral Theoden'le beraber Minas Tirith'e yardıma giderek Pelennor çayırlarında Sauron'un ordularına karşı savaştı. Theoden'in savaş sırasında ölmesiyle, Eomer Rohan kralı oldu. Eomer, kral olduğunda 28 yaşındaydı. Rohirrim'i 65 yıl yönetti. Gondor'la büyük bir dostluk ve ittifak içinde yaşadı. Hükümdarlığı sırasındaki bolluk ve barış ortamı nedeniyle ona "Eadig" (Blessed=kutsanmış) adı verildi. Lothiriel ile evliliğinden Elfwine isimli bir oğlu oldu.


Yarı elf Elrond ve Elros; Kutlu Earendil ve Dior'un kızı Elwing'in oğulları. 1. cağın bitiminden 58 yıl önce 543. güneş yılında Sirion Limanları'nda doğdular. Elrond ve ELros Edain soyundan geliyorlardı fakat Eldar ve Maiar kanlarınada sahiptiler çünkü ataları arasında Turgon'un kızı Idril ve Melian'in kızı Luthien vardı. Öfke savaşından sonra Valar tarafından Elrond ve Elros'a kendi kaderlerini seçme hakkı verildi. Elrond ilkdoğanlarla kalmayı seçti ve ona Eldarin yaşamı ihsan edildi. Elrond orta dünyada kalarak Rivendell'in hükümdarı oldu ve Galadriel'in kızı Celebrian ile üçüncü çağın 109. yılında evlendi. Elrond'un Celebrian'dan üç çocuğu oldu Elladan, Elrohir ve Undomiel Arwen. Elrond kirlenmemiş kalan üç yüzükten Vilya'nın (Hava Yüzügü,Safir Yüzük) koruyucusudur ve Barad-dur'un yıkılışından sonra
diğer yüzük taşıyıcıları ile birlikte batıya gitmiştir.

Elros ise insanların kaderini seçti ve Andor'a gidip Dunedain'in ilk kralı oldu. Elros'a çok uzun bir yaşam bahşedildi ve ikinci çağin 442. yilinda 500 yaşında öldü. Fakat Elros'un soyu yıllar boyunca Numenoreanlari ve kuzey kralığını yönetti.



Güneşin 3. çağında 127 yılında Elrond ve Celebrian'ın ikiz oğulları olarak doğdular. Yıllarca Rivendell (Ayrıkvadi) ve Lorien'de yaşadılar. Savaşlara katıldılar. Arwen de onların kız kardeşidir. Arador oğlu Arathorn ile arkadaştılar. Aragorn'a Gondor yolculuğu sırasında ölülerin yolunu hatırlatan ve onlarla giden kardeşler de bunlardır. Ayrıca Mordor kapıları önünde verilen son savaşta da Aragorn'un yanında savaştılar. Savaşın ardından Elrond'un Rivendell'i terkedip Undying Lands'e gitmesi üzerine bir süre daha burada Celeborn ile birlikte yaşadılar. Onlar Rivendell'in yani saklı şehrin son temsilcileriydi. Hiç bir efsane onların Orta Dünya'yı nasıl terk ettiklerini anlatmaz.



Arnor ve Gondor'un Dúnedain kralıdır. Elendil, Andúnie'den Númenórean bir prensti. İkinci Çağın 3319 yılında Númenór'un Yıkılışından sonra Elendil ve oğulları Isıldur ve Anárion, dokuz gemi ile Orta Dünyaya gelerek, Orta Dünyadaki Dúnedain krallıklarını kurdular. Uzun Elendil, kuzeydeki Arnor krallığında yaşamayı tercih etti ve Arnor ile Gondor'un ilk Yüksek Kralı ünvanını aldı; oğulları ise güneydeki Gondor krallığında yaşadılar. İkinci Çağın 3429 yılında Sauron, Dúnedain topraklarına saldırdı. Bunu izleyen yıl içerisinde Elfler ve İnsanlar Arasındaki Son Müttefikliği oluşturuldu. Orta Dünyadaki Elflerin son Yüksek Kralı Gil-Galad, Elendil'in Dúnedainleri ile işbirliği yaptı. 3434 yılındaki Dagorlad Savaşında Sauron'un ordusu yenildi fakat Yüzüklerin Efendisi Mordor'a kaçtı. Bunu izleyen ve yedi yıl süren kuşatma sırasında Anárion öldü. Elendil ve Gil-Galad, Karanlık Kule önünde yapılan son düelloda Sauron'u yenmeyi başardılarsa da, kendileri de aynı çarpışmada öldüler. Babasının kırık kılıcı Narsil ile Sauron'un elinden Tek Yüzüğü kesip almak ise, Isildur'a düştü.


Bir Yarı elf.Kutlu,Parlak ve Denizci de denir.Tuor ve Idril'in oğludur; Birinci Çağ'da Gondolin'de doğmuştur. Gondolin'in yağmalanmasından kaçmasının ardından Sirion deltasında Elf limanı olan Arverniern'e gitti ve burada Kral Dior'un kızı Elwing ile evlendi. Elrond ve Elros isimli iki çocuğu oldu.

Uzun yıllar Arverniern'de yaşayan Earendil için gemi yapımcısı Cirdan, Vingilot adı verilen büyülü bir gemi yaptı. En sonunda her güzel şehire olduğu gibi Melkor'un güçleri Arverniern'e de saldırdı. Saldırı olduğu sırada Earendil denizdeydi. Melkor'un ordularının saldırısı bu şehri yerler bir etti. Bu sırada Silmaril'lerin taşıyıcısı Elwing, Silmaril lanetinin bitmesi için kendini değerli mücevherle birlikte denize attı. Fakat Ulmo onun ölmesine izin vermedi. Bir deniz kuşuna dönüştürerek Earendil'in gemisine gitmesini sağladı.

İkisi birlikte Silmaril'in ışığı altında Undying Lands'e (Ölümsüz Topraklar) ulaştılar ve Valar'a Orta Dünya'ya yardım etmesi için yalvardılar. Valar bu yakarmalara cevap verdi ve Melkor'la savaşmak üzere Orta Dünya'ya geldi.

War of Wrath (Öfke Savaşı) savaşında Earendil'de savaştı. Silmaril'lerin gücü ile uçan Vingiliot ile Earandil, Orta Dünya'nın en korkunç yaratıklarından biri olan Ejderha Ancalagon'u öldürdü.

İlk çağın sona ermesi ve Melkor'un yenilmesinden sonra Earendil Edain'e yeni yuvaları olan Numenor'a gitmelerinde yardım etti.

En sonunda pruvasında Silmarilî️ taşı"Aaa Cok Ayip!!!" gemisi Vingilot ile göklerde yelken açtı ve "Batının Alevi" diye anılır oldu



Arwen, Rivendell'in Elf prensesi, Yarı-Elf Elrond ile Kraliçe Celebrian'ın kızıdır. Güneşin Üçüncü Çağının 241. yılında doğan Arwen, döneminin en güzel kızı olarak kabul ediliyordu. Elflerce Akşam Yıldızı olarak biliniyor ve İnsanlar tarafından Undómiel ya da "akşam kızı" adıyla tanınıyordu. Neredeyse üç bin yıl boyunca Rivendell ve Lothlórien'de yaşadı. 2951 yılında Dúnedain krallıklarının veliahtı Aragorn ile karşılaştı ve ona aşık oldu. 2980 yılında sözlendiler fakat Elrond, Aragorn tahta çıkana dek bu evliliği yasakladı. Aragorn'un Yüzük Savaşında yaptıkları, Elrond'un bu şartının yerine getirilmesini sağladı ve Arwen Aragorn'un kraliçesi oldu. Bu Arwen için çok cesur bir seçimdi çünkü evliliği ile tüm ölümlülerin ortak kaderini paylaşmayı da kabul ediyordu. Aragorn'a bir kaç kız ile bir oğlu doğurdu ve Aragorn'un Dördüncü Çağın 120. yılındaki ölümüne dek, mutlu ve güzel bir hayat sürdüler. Aragorn'un ölümünü izleyen yıl Arwen, Lothlórien'e giderek, Aragorn ile sözlendikleri Cerin Amroth'da ölmeyi seçti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hogwartscafe.roleplaylife.net
 
Yüzüklerin Efendisi Kişilerin(kahramanların) Kısaca Hayatı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yüzüklerin Efendisi'nin Kahramanları
» Yüzüklerin Efendisi Filmlerini İndir
» Yüzüklerin Efendisi Kitap Özetleri
» Yüzüklerin Efendisi'nin Kazandığı Ödüller
» Yüzüklerin Efendisi Karışık Resimleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
...:::Hogwarts Cafe:::... :: ~¤~ Fantastik Edebiyat ve Bilim Kurgu ~¤~ :: Yüzüklerin Efendisi-
Buraya geçin: